24 Nisan 2010 Cumartesi

DNA'yı nasıl bulmuşlar?

http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/AE/dna_and_skeleton.gif
DNA MODELİNİN İCADI İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli biyolojik buluşu beklendiği üzere bir bilim adamı ekibi tarafından tertemiz bir labaratuarda değil, Cambridge Üniversitesi'ndeki mütevazi odasında atak genç, Amerikalı araştırmacı 26 yaşındaki James Dewey Watson tarafından gerçekleştirildi.
Watson ve 37 yaşındaki arkadaşı İngiliz Kimyacı Francis H.C. Crick'in biyologlarca deoksiribo nükleik asit ya da DNA olarak bilinen olağanüstü bileşiğin yapısını ortaya çıkarma çabaları hep sonuçsuz kalıyordu. 1867'de keşfinden beri DNA'nın her canlının her hücre çekirdeğindeki uzun aşırı ince iplikler şeklinde bulunduğu görülmüştü. DNA'nın vücudumuzun her hücre merkezinde 2 metre sarılmış uzunlukta bulunması şaşırtıcı. DNA altı "yapı taşı''ndan ibarettir. Fosfor, oksijen ve fosforlu bir madde (Fosfat); adlı bir tür şeker, ve nükleik asit bezleri olarak tanına 4 azot bileşiği Watson ve Crick bu yapıtaşlarının görünüşte kendi çoğaltma yeteneği olan bir maddenin temel parçaları olduğunu biliyorlardı.
DNA'nın kendini çoğaltma yeteneği olayları bölünme ve korunması şeklindeki hayati olayları kontrol eder. Hücrenin çoğalma ve bölünme özelliği canlı yaratıkları cansız maddeden ayıran temel etkenlerden biridir. Ve bu nedenle DNA yaşamın temeli sayılmaktadır. Watson ve Cirick'e göre DNA'nın çalışma prensibi bu büleşiğinm yapısı yoluyla en iyi biçimde anlaşılabilecekti. Yıllarca süren ümitsiz çabalardan sonra iki arkadaş 1953 ilkbaharında her biri faklı biçimdeki 6 tamel DNA yapıtaşından birini gösteren el büyüklüğünde saç parçaları kestiler. Daha sonra kimyasal bağların yerine geçen hareketli ek yerleri kullanmak suretiyle parçalar çeşitli şekillerde yapıştırıldı. Aylarca süren çabaları sonuç vermeyince iki arkadaş vazgeçmeye karar verdiler.
Bir gece yarısı Watson helisel bir merdiven rüyası gördü. Ertesi sabah Crick'e rüyasını anlattı. 3 gün ve gece sürekli çalışmadan sonra iki bilimadamı 1920'lerde sanat dünyasını altüst eden kübist heykellerden birine benzeyen tuhaf bir model yaptılar bu günümüzdeki çift helisin ilk modeliydi. Yapılan buluşun devrim niteliğindeki sonuçları iki bilimadamını 1962'de Nobel ödülünü kazandırdığında DNA'nın 3 harfi dünyanın tanınmış kısaltmalarından biri olmak üzereydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder