28 Nisan 2010 Çarşamba

İKLİM NEDİR?

Hava durumu ne beklediğimiz; iklim ise ne elde ettiğimizdir. Hava durumu kısa bir zaman periyodundaki atmosfer koşullarıdır. Örneğin bugünün havası ya da bu haftanın havasından söz ederiz. İklim, uzun bir zaman periyodu içinde her gün gerçekleşen hava olaylarının toplamını temsil eder.

Akdeniz'de yaşayanlar beyaz bir kış özlemi duyarken; Doğu Anadolu'da yaşayanlar ise daha az karlı ve ılık bir kış bekleyebilirler. Mart ayında Antalya'ya veya Palandöken'e seyahat ederken valizimizi farklı hazırlamamız rastlantı değildir. Bu örnekler iklim bilgisini hayatımızda nasıl kullandığımızı gösterir. İlave olarak;
-Evlerimiz yaşadığımız yerin iklimine uygun olarak dizayn edilirler.
-Çiftçiler ilkbaharın son donlarından sonbaharın ilk donlarına kadar büyüme sezonu uzunluğuna göre plan yaparlar.
-Şirketler ısı gereksinimlerini kışın ısınmak için ve yazın soğutmak için ne beklediklerine göre ayarlarlar.

İklimbilimci iklimin etkisini açıklamaya ve keşfetmeye çalışır. Toplum da bu şekilde kendi aktivitelerini planlayabilir, binalarını ve iç mekanlarını dizayn edebilir ve karşıt koşulların etkilerine hazırlıklı bekler. Her ne kadar iklim hava durumu değilse de; sıcaklık, yağış, rüzgar, güneş radyasyonu gibi aynı terimler ile tanımlanmaktadır.

İklim genellikle beklentiler ile, veya iklimbilimcilerin geleneksel olarak 30 yıllık ortalamalar olarak yorumladığı "normaller" ile tanımlanır. Değişkenlik kavramını anlamadıkça normal kavramı da kendi içinde yanlış anlaşılabilir. Örneğin birçok kişi Antakya ili için yazları sıcak ve güneşli havanın normal olduğunu düşünürken tarih ve klimatoloji bize bunun tüm hikaye olmadığını söylüyor. Antakya' da yazları sıcak ve güneşli hava sık görülmesine rağmen Ağustos 1941' de, Haziran 1945'te, ve Mayıs 2001'de ciddi seller önemli zararlara sebep olmuştur.

Klimatoloji, iklimi meydana getiren meteorolojik parametrelerin analizini yapar. Farklı iklimlerin oluşum nedenlerini ve iklimde meydana gelen değişimleri inceleler. Çünkü iklim gıdanın varlığı ve kalitesi, su, barınma ve yaşama ortamı açısından hayati önem taşıyan doğal bir kaynaktır.

İklim aynı zamanda ekstrem hava olayları ile kendini gösteren potansiyel bir tehlikedir. İklim bilgisi bu olayların etkisini azaltmak için de gereklidir. WMO Genel Sekreteri Obasi'nin de dediği gibi "Eğer bugünün iklim durumunu bilirsek ve bunun yakın geçmişle olan farkını ortaya koyabilirsek, gelecek için planlar yapmaya başlayabiliriz." Gerçekten de bu konuda son yıllarda ortaya çıkan beceriler sosyo-ekonomik aktivitelerin planlanıp düzenlenmesine yardımcı olmaktadır.

a-İklimin coğrafi çevreye ve insan yaşamına etkisi
İklim, coğrafi çevrenin şekillenmesini ve insan yaşamını çok yakından kontrol eden bir etmendir. İklimin etkisi uzun yıllar boyunca kendini gösterdiği gibi cansız çevrede ve özellikle bütün canlıların yaşamındaki yıllık değişmeleri de iklim düzenler. İklimin etkilerini yansıtan pek çok örnek verilebilir. Bu etkilerin bazıları kısaca şöyle belirtilebilir:
İklim, özellikle sıcaklık ve nem, kayaların fiziksel parçalanması ve kimyasal dağılmasının en belli başlı etmenlerindendir. Yeryüzünde işleyen dış kuvvetlerin dağılışı, etki şekilleri ve etki süreleri iklimin kontrolü altındadır. Akarsu topografyası, kurak bölge şekilleri, buzul yöreleri, hatta kıyı şekilleri iklime uygun bir dağılış gösterir. Örneğin fırtınaların fazla, dalgaların büyük olduğu kıyılarda yarlar daha çoktur ve çabuk gelişir.

Akarsuların tipleri ve rejimleri, göllerin dağılışı, göl sularının kimyasal özellikleri yine iklime bağlıdır. Örneğin kurak bölgelerde çanaklar fazla olduğu halde onları dolduracak yağış, yani su yoktur. Çünkü bu bölgelerde iklim kuraktır. Diğer yandan deniz akıntıları ile rüzgarların yıllık yön değiştirmesinin belirgin olduğu Muson ülkeleri denizlerinde, yani Güney ve Güneydoğu Asya'da, deniz akıntıları da rüzgara bağlı olarak yön ve hız değiştirir.

Doğal bitki örtüsünün tür, miktar ve biçim yönünden dağılışı doğrudan doğruya iklimin kontrolü altındadır. Doğal bitki yaşamını düzenleyen bu iklim koşulları insanın yetiştirdiği kültür bitkilerini de etkiler. Dolayısıyla insanın tarımsal, ekonomik etkinliklerinin biçimini de iklim belirler.

İnsanların yeryüzündeki dağılışı da doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak iklime bağlıdır. Örneğin insanların pek bulunmadığı çöllerle, sürekli donmuş haldeki kutuplar iklimleri nedeniyle boş kalmışlardır. Modern yapılar ve diğer medeni araçlar insanları ancak bir dereceye kadar iklim etkisinden korumaktadır. Fakat insanın günlük yaşamını, yaşam biçimlerini, yiyecek ve giyecek şekillerini; hatta sağlık, karakter ve ruhsal etkinliklerini kontrol eden en belli başlı etmenin iklim olduğu inkar edilemez. Örneğin gezici alçak basınçların ( siklonların ) etkisi ile hava durumlarının hızlı değişiklikler gösterdiği orta enlemlerde bu değişiklikler sağlığa zararlı olmakta, diğer yandan insanları uyararak onları hareketli olmaya zorlamaktadır. Hızlı hava değişikliklerinin az olduğu sıcak iklimlerde ise insanlar yavaş, sakin görünüşlü fakat öfkelidirler.

İklim insanın yalnız yaşayışı değil, ekonomik etkinlikleri üzerinde de büyük etkiye sahiptir. Tarım ve endüstri alanlarının dağılışı, onlara bağlı olarak ticaret şekilleri iklimin kontrolü altındadır. Onun için orta enlemler endüstriye, tropik ve subtropik bölgeler tarıma daha uygundur. Avrupa ve Kuzey Amerika'nın orta enlemlerinde gelişen endüstri için Asya, Afrika ve Güney Amerika'nın tropikal ve subtropikal bölgelerinden ham madde, aksi yönde de işlenmiş maddeler asırlardan beri taşınmaktadır. Bu ticaret yolları, yelkenli gemiler çağında doğrudan doğruya rüzgar sistemlerine bağlı olarak gelişmiş bulunuyordu. Örneğin Avrupa'dan Amerika'ya alize rüzgarları ile gidilmekte ve batı rüzgarları ile dönülmekte idi. Onun için alizelere Ticaret Rüzgarları ( Trade Winds ) adı verilmiştir.

b-İklim Öğeleri
İklim öğeleri, çeşitli oranlarda birleşerek bir yerin iklimini oluşturan atmosfer özellikleridir. Güneşlenme, sıcaklık, basınç, rüzgar, yağış vb. iklim öğeleridir. Bu iklim öğeleri birtakım etmenlerin etkisiyle belirir ve biçimlenir. Bu iklim etmenleri enlem etkisi, kara ve denizlerin etkisi, yükseklik, rüzgar yönü, yer şekilleri, bitki örtüsü, deniz akıntıları vb. olaylardır.
İklim öğe ve etmenleri bir dereceye kadar birbirinden ayırt olunabilir. Fakat bu ayırma her zaman kolay değildir. Örneğin rüzgar yönü kuşkusuz bir iklim öğesidir. Ancak denizden karaya esen rüzgar, nem ve serinlik getiren bir etmen olarak da etki yapar. İklim öğelerinin bir bölümü ölçülebilir ( örneğin; enlem ), diğer bir bölümü ise ölçülemez ( örneğin; deniz etkisi). İklim etmenlerinin etkilerinin de ölçülebildiği ve ölçülemediği durumlar vardır. Sonunda bu öğe ve etmenlerin çeşitli oranlarda karışmasıyla iklim tipleri, onlara bağlı olarak iklim bölgeleri ve iklim kuşakları doğar. Aslında klimatolojinin amacı da bu iklim tipleri ve bölgelerini incelemektir.

Klimatoloji çalışmalarında yine bu amaçla önce genel olarak iklim öğe ve etmenleri ele alınır, bunlardan genel kurallar çıkarılır. Daha sonra bu iklim öğe ve etmenlerinin birlikte oluşturdukları hava koşulları , yani hava tipleri bir bütün halinde incelenir. Son olarak da bu koşulların yeryüzü ve diğer coğrafi olaylarla ilgileri belirtilmek yoluyla iklim bölgelerinin incelenmesine geçilir.

1-Sıcaklık
Isı; cisimlerde moleküllerin hareketiyle ilgili bir iç enerjidir. Sıcaklık ise ısının dışarıya karşı yaptığı etkinin bir göstergesidir. Yeryüzünün tek enerji kaynağı güneştir. Güneşten gelen kısa dalga radyasyonla önce yeryüzü ısınır daha sonra yansımayla atmosfer ısınmaktadır. Bununla birlikte atmosfer sıcaklığı karışık birçok olayın sonucudur. Çeşitli nedenlerden dolayı yeryüzü farklı ısınmaktadır. Bu farklı ısınma atmosferde de sıcaklık farklılıkları meydana getirerek hava hareketlerine neden olmakta ve çeşitli meteorolojik olayları tetiklemektedir.


2-Yağış
Atmosferdeki yoğunlaşma sonucu meydana gelen su damlacıkları başlangıçta birkaç mikronla 100 mikron çapındadır. Bunların bir arada toplanmasından bulutlar meydana gelir. Fakat bilindiği gibi her buluttan da yağış düşmemektedir. Yağışın düşebilmesi için damlacıkların Tor Bergeron, ve Çarpma-Birleşme teorisine göre birleşip 0.5 mm çapına ulaşması gerekir.
Yağışın meydana gelmesinde esas rolü oynayan yoğunlaşmada havanın soğuması önemli bir etkendir. Bu yüzden yağış tiplerini soğuma şekillerine göre incelemek mümkündür.

a) Konvektif yağışlar: Yerdeki sıcak hava kütlesinin konvektif yükselmesiyle meydana gelen genellikle sağanak şeklindeki yağışlardır.

b) Orografik Yağışlar: Hava kütlelerinin bir engebeye çarparak yükselmesi ve soğuyarak yoğunlaşması sonucu meydana gelen yağışlardır.

c) Cephesel Yağışlar: Hava kütleleri arasındaki cephelere bağlı meydana gelen yağışlardır. Yeryüzündeki yağışların büyük kısmı bu şekildedir.

3-Nem
Bildiğiniz gibi nispi nem mevcut basınç ve sıcaklıkta havadaki su buharı miktarının aynı basınç ve sıcaklıktaki havanın alabileceği maksimum su buharı miktarına oranına denir ve % olarak ifade edilir. Diğer bir deyişle nispi nem havanın doyma açığını gösterir. Nispi nem mutlak nem miktarını vermez. Kutupta ve ekvatorda RH= %50 ise mutlak nemleri eşit değildir.
RH=100*mutlak nem/doyma miktarı
15/30 Ekvator
3/6 Kutup
Mutlak Nem ilave edilecek.

4-Rüzgar:
Bilindiği gibi havanın, bütün gazlar gibi, genleşme ve akma kabiliyeti vardır. Yatay yönde yer değiştiren bir hava kütlesinin hareketine rüzgar denir.
Yeryüzünün farklı ısındığını söylemiştik. Böylece ısınarak genleşen ve yoğunluğu azalan hava kütlesi yükselecek ve bir alçak basınç alanı oluşturacaktır. Sıcaklığı daha az olan bölgede ise hava soğuyarak sıkışır ve komşu bölgeye doğru akmaya başlar. Ve rüzgar meydana gelir. Rüzgarın 3 özelliği vardır. Rüzgarın hangi yönden, ne kadar süreyle ve ne kadar sıklıkla estiğinin bilinmesi gerekir.
Rüzgar bilgileri yenilenebilir enerjisi çalışmaları açısından çok önemlidir. Rüzgar tribünlerinin kurulabilmesi için gerekli rüzgarlı alanların tespit edilmesi çok önemlidir. Coğrafi faktörler rüzgarın hızını önemli ölçüde etkilemektedir .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder