28 Aralık 2011 Çarşamba

Işık ve Sesin Su Altındaki Yayılma Özellikleri

Canlıların görebilmeleri için ışık gereklidir. Çevremizdeki cisimleri, onlara çarpıp gözümüze ışık ışınları yardımıyla görürüz. Su altında ışık su üstünde olduğundan daha farklı fiziksel özellikler gösterir. Bunlar; difüzyon ( dağılma ), bulanıklık, absorbsiyon ( emilme ) ve kırılmadır.



Berrak suya ışık 300 feet ( 100 m. )’ e kadar nüfuz eder ve su kirliliği arttıkça bu mesafe azalır. Renk kalitesi derinlere inildikçe azalır çünkü ışık derinlere nüfuz ettikçe dalga boyunda değişmeler olur. Suyun en üst tabakasında kırmızı ışık, biraz daha derinlerde sarı ışık görülmez olur. Bu nokta bir çok cisimler mavi renk alır ve kırmızı renk siyaha dönüşür.

Su ışığı kırar ve yönünü değiştirir. Bunun nedeni atmosferde ve suda ışığın farklı hızlarla yol almasıdır. Bu fiziksel değişim su altında göz yanılmalarına yol açar. Su altında cisimlerden çıkan ışık ışınları su tabakasından geçip maske camına gelir. Su ve camın yoğunluk farklarından dolayı camdan geçerken kırılan ışık ışınları maske içindeki hava tabakasında tekrar kırılır ve göz merceğine ulaşır. Bu nedenle cisimleri olduğundan daha ve daha yakın görürüz. Büyüme ve yakınlaşma oranı %25 tir.

Su altında sesin özellikleri bir çok bakımdan ışığın özelliklerine benzer. Işık gibi seste dalgalar halinde yayılır, ancak bu dalgalar radyasyon dalgaları değil basınç sonucu oluşan dalgalardır. Ses, cisimlerin titreşimlerinin bulunduğu ortamda molekülden moleküle taşınmasıdır. Bu molekül titreşimleri ses olarak algılanır. Ses taşıyıcı cisim ( hava, su .... ) ne kadar yoğun olursa ses o kadar hızlı yayılır. Bunun nedeni cismin yoğunluğu arttıkça moleküllerinin birbirine daha yakın olmasıdır. Sesin suda yayılma hızı havadakinin 4 katıdır.



Sesin su altında bu denli hızlı yayılmasının dalgıç açısından dezavantajları vardır. Yüksek hızla yayılan ses dalgalarını dalgıcın her iki kulağı hemen hemen aynı anda algılar ve sesin hangi yönden geldiğini saptayamaz.

İnsan vücudunun normal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için iç ısısının belli bir noktada sabit olması gerekir. Isı enerjisi 3 şekilde yer değiştirir; Kondaksiyon ( taşıma ve nakletme ), Konveksiyon ( bir gazın veya sıvının hafifleyerek yükselmesi ) ve Radyasyon ( yayılma ).

Kondaksiyon; maddelerin direkt temaslarıyla ısı alış verişidir. Sıcak bir cisme dokunduğumuzda elimizin yanması ısının taşınması sonucu olur. Su havadan çok daha iyi bir ısı iletkenidir. Bu nedenle dalgıcın vücut ısısı suya geçerek hızla düşer.

Konveksiyon; ısıtılan akışkanların ( sıvılar ve gazlar ) hareketleri sonucu ısı naklidir. Isıtılan akışkanlar daima hafifleyerek yükselir ve ısı kaybettikçe de alçalır.

Radyasyon; ısının elektro manyetik enerji dalgalarıyla nakledilmesidir. Güneşten yayılan ısı enerjisi bu yolla hareket eder.

Dalgıcın üşümeden çalışabileceği en düşük su sıcaklığı 21 C’ dir.bu sıcaklığın altında korumasız çalışan bir dalgıcın vücudu hızla ısı kaybeder. Üşümeye başlayan dalgıç sağlıklı düşünemez ve çalışamaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder